13 Ekim 2025 Pazartesi

Bağışıklığımızı Çaylarla Güçlendirelim




















Soğuyan havalarla birlikte üzerinde en sık duracağımız konulardan biri büyük ihtimal bağışıklık sistemimizi güçlendirmek olacak.Peki hangi çayları içebiliriz ?

Çay bitkisi içeriğindeki bileşenlerin sayesinde güçlü bir antioksidan kaynağıdır ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye yardımcıdır. Özellikle beyaz, yeşil ve kırmızı çay çeşitleri. Tabi bizi güçlendirecek farklı bitkilerden de faydalanarak güzel karışımlar hazırlayabiliriz kendimiz için. Ekinezya yapraklarını bu ay itibariyle listemize almalıyız. Ekinezya vücutta enfeksiyonlarla savaşan kimyasalların salgılanmasını tetikler ve bu sayede grip başta olmak üzere virüs yoluyla bulaşan hastalıkların tedavisinde etkilidir.Ayrıca A, B kompleks ve E vitaminleri ile kalsiyum, magnezyum, demir, potasyum ve sodyum gibi mineralleri için iyi bir kaynak olduğundan sizi dinç tutacaktır. Ekinezyayı çiçek olarak tek demleyebilir,içine biraz tarçın,ıhlamur ve zencefil koyarak şifa kaynağı bir kış çayı hazırlayabilirsiniz.

Çaylarımızdan  Zindelik (Eylül) karışımımız hem antioksidan kaynağı kırmızı çay hem de mate yaprakları içerir.

Masala çayları kış mevsiminde vazgeçilmez çaylardandır.İster su ister süt ile demleyelim faydaları ile içimizi ısıtır.Masala ,içindeki baharatlar ve ölçüleri yörelere göre değişiklik gösterse de genelde kırmızı veya tane karabiber, kakule, karanfil ,zencefil ve tarçın karışımından oluşur.İçindeki baharatlar boğazı yumuşatır,bağışıklığı güçlendirir ve antibakteriyel özelliktedir.Çaylarımızdan chai masala,baharatlı beyaz çayı veya rooibos chai’ yi tavsiye edebiliriz.

Bağışıklık sistemimizi destekleyen ve soğuk algınlığı tedavisinde yardımcı olan hibisküs sindirim sistemimizi de rahatlatır.Elma,tarçın ve hibisküs karışımı ile vitamin oranı yüksek lezzetli bir karışım hazırlayabilirsiniz.Vücut direncini arttıran ve mideyi rahatlatan ıhlamur çiçeklerini de bu karışıma ekleyebilir ya da tek başına içebilirsiniz.Kuşburnu , C, B1, B12 gibi yoğun vitamin içeriğiyle vücuda dinçlik sağlamakta, bağışıklığı desteklemekte ve yüksek antioksidan yapısıyla enfeksiyonlara karşı bedeni korumakta ve enerji vermekte etkilidir.

Çay veya bitki çayı ne içiyorsak içelim aslında hepsinin farklı özellikleri ve faydaları olduğu yıllardır biliniyor.Ama her kişinin bünyesi kendine özeldir ve farklı bir sağlık durumu söz konusuysa doktorumuzun önerileri doğrultusunda kendimize uygun çayı seçmek en doğru yol olacaktır.

15 Eylül 2025 Pazartesi

YEŞİL ÇAY ile SAĞLIK


Yeşil çay, çay bitkisi yapraklarından elde edilen çay çeşididir. Aynı bitkiden elde edilen siyah çay için yapraklar yavaş yavaş kurutulur, yeşil çay ise yaprakların toplanır toplanmaz kavrulup hızla kurutulması ile elde edilir. Siyah çay ve oolong kurutulurken oksijenle tepkimeye girer, yeşil çayın ise tepkimeye girmesine izin verilmez.



Çay çeşitleri arasında farkı belirleyen esas olarak fermantasyon işlemidir. Fermantasyon, yapraktaki polifenolik maddelerin (esas olarak kateşin) hava oksijeni ile yapraktaki polifenolaz enzimi tarafından okside edilmesidir. Oksidasyon ilerledikçe çay yaprağının bileşimi ve buna bağlı olarak rengi de değişiyor. Yeşil renk önce sarıya sonra giderek sarı-kırmızıya ve sonunda kırmızı ve kahverengine dönüşür.Bir kupa yeşil çay ile alınan kateşin miktarı ancak 3-4 kupa siyah çay ile alınıyor. 


Çoğu çaya özgü olan ve sağlık açısından öne çıkan başlıca bileşenler; kateşin, teaflavin, tearubigin, teanin, kafein ve poliamindir. Bunların miktarı yeşil ve siyah çayda farklıdır. Kateşin, yeşil çayın polifenol yapıdaki başlıca bileşenidir. Bunlara “flavanol” de deniliyor.Yeşil çayın antioksidan kapasitesi esas olarak kateşinden kaynaklanıyor. Antioksidan etki; zararlı aktif radikalleri bağlayarak sağlığın çok yönlü korunmasına yardımcı oluyor.


Polifenoller, vücutta inflamasyonun azaltılmasına yardımcı olarak birçok hastalığa karşı koruyu etki sağlar. Polifenoller arasında yeşil çaya özgü olan ve bu güçlü olumlu etkilerin birçoğundan sorumlu olan bileşen ise kateşinlerdir. Kateşinler, özellikle de yeşil çayda bol miktarda yer alan epigallokateşin gallat adlı kateşin türü, hücre hasarının önlenmesi başta olmak üzere vücutta önemli koruyucu etkileri bulunan doğal antioksidanlardır. 

Yapılan birçok bilimsel araştırmada düzenli olarak yeşil çay tüketiminin yağ yakımını hızlandırdığı ve metabolizma hızını arttırdığı gibi önemli etkiler fark edilmiştir. Bu nedenle yeşil çay tüketiminin kilo kontrolünün sağlanmasını kolaylaştırdığı, kilo vermeyi hızlandırdığı ve obeziteyi önlemeye yardımcı olduğu öne sürülmektedir. Tüm bu olumlu etkilerine karşın yeşil çay, kalori içeriği oldukça düşük olan bir içecektir. Bir fincan yeşil çay yalnızca 2 kilokalori enerji içerir.Düzenli olarak tüketildiğinde yeşil çay; kandaki total kolesterol, LDL kolesterol ve trigliserit düzeylerini düşürerek kalp ve damar hastalıklarına karşı önemli bir koruma sağlar.

Sağlıklı ve lezzetli yeşil çay çeşitlerimizi www.teapot.com.tr sitemizde detaylı olarak inceleyebilirsiniz. 


Yeşil çay içinde A, E, C, B5, H ve K vitaminleri, manganez, çinko, krom ve selenyum taşır.Demleme tekniğine ve kullanılan yeşil çayın kalitesine bağlı olarak, bir bardak yeşil çayın içinde yaklaşık 120-320 miligram kateşin ve yaklaşık 10-60 miligram kafein bulunuyor. Yeşil çayda bulunan kafein ve kateşinin zayıflamaya yardımcı etkisinden faydalanmak için günde 2-3 bardak yeşil çay içmeniz yeterli.İdeal olan , yeşil çayımızı maksimum 85-90 derece sıcak su ile 5-6 dakika demlemektir.











5 Nisan 2021 Pazartesi

Çakralar ve Çayların Etkileri



İki kelimenin de sözlük anlamını bilenler, belki de nasıl birbirleriyle bir ilgisi olabilir ki diyebilir çakralar ve çayların. Bizce öncelikli olarak ortak noktaları ikisinin de ruhani ve felsefi dünyayla bağlantılı olması. Daha önceki yazılarımızda çayın felsefesine değinmiştik. Bu yazımızda da farklı kaynaklardan yardım alarak çakralar ve çaylardan biraz bahsedelim istiyoruz.

Çakralar, Sanskritçe döngü, girdap anlamına gelen, vücudumuzun 7 farklı kısmında bulunan enerji bölgelerinin, gökkuşağının 7 rengi ile sembolize edilen psikospiritüel ana bağlantı noktalarıdır. İnsan bedeninde, çakra olarak bilinen; yedi temel enerji merkezi bulunmaktadır. Bu enerji merkezleri; hormonal salgı bezleri ve büyük sinir ağlarının üzerinde bulunmaktadır. Çakraların aktive edilmesi yoga ile daha kolay ve daha sağlıklı olmaktadır. Yoga asanalar ve nefes teknikleri ile çakralar aktive edilir. Çakralar ne kadar açıksa, enerji akımı da o kadar fazladır ve kişi o kadar sağlıklıdır.

Çakraları açmak için neler yapılmalı diye araştırırken birçok yöntem öğrenebiliyoruz aslında. Ve bu yöntemlere eşlik eden hatta etkilerini arttıran rahatlatıcı, sakinleştirici, metabolizmayı güçlendirici, toksin atıcı çaylar tam da bu noktada çıkıyor karşımıza. Bitkiler aromaterapide de kullanıldığı gibi farklı etkileri ve özellikleri ile her zaman olduğu gibi çakralarımızın sağlıklı olarak çalışması için de bizlere yardımcı olabiliyor.

Çakralar için içilebilecek çayları araştırdığımız zaman aşağıdaki önerilerimizi sizinle paylaşmak istiyoruz .
1 Kök Çakra / Root Chakra / Muladhara
Birinci çakra olarak kabul edilen kök çakranın rengi kırmızıdır. İçgüdüler, güvenlik, hayatta kalma ve temel insani ihtiyaçlarla ilgilidir. Kırmızı renkli ve fiziksel enerji verecek çaylar tercih edilebilir. Rooibos çayını sade olarak ya da hibisküs,zencefil,tarçın veya kuru çilek ekleyerek içebilirsiniz.

2. Sakral Çakra / Sacral Chakra / Svadhishthana
İkinci çakra olarak kabul edilen sakral çakranın rengi turuncudur. Yaratıcılık, ilişkiler, şiddet, bağımlılık, temel duygusal ihtiyaçlar ve zevkler ile ilgilidir. Yeşil çayınızı mandalina, portakal kuruları, zencefil katarak içebilirsiniz.

3. Güneş Sinir Ağı / Solar Plexus / Manipura
Üçüncü çakra olarak kabul edilen Solar Plexus çakrasının rengi sarıdır. Metabolizma, sindirim sistemi, korku, heyecan, içe dönüş, temel ve karmaşık duygu değişimleri, özsaygı ve özgüven gibi konularla ilgilidir. Antioksidan oranı yüksek olan beyaz çay veya mate çayını sade olarak ya da limonotu, zencefil ile karıştırarak içebilirsiniz.

4. Kalp Çakrası / Heart Chakra / Anahata
Dördüncü çakra olarak kabul edilen kalp çakrasının rengi yeşildir. Merhamet, hassasiyet, koşulsuz sevgi, denge, reddetme ve refah duyguları ile ilişki içindedir. Bağışıklık sistemi, endokrin sistemi, kalp ve solunum yolları gibi konularla ilgilidir. Metabolizmamızı güçlendirmeye yardımcı olarak yeşil çayı, yasemin çiçekleri, gül yapraklarıyla birlikte içebiliriz.

5. Boğaz Çakrası / Thorat Chakra / Visuddha
Beşinci çakra olarak bilinen boğaz çakrasının rengi mavidir. Bu çakra, tiroid bezlerine paralel bir konumda, boğaz kısmında bulunur. Dinleme, konuşma, büyüme, kendini ifade etme gibi konularla ilgilidir. Ekinezyayı tek başına ya da beyaz çay veya yeşil çayımızı biraz lavanta veya papatya ile karıştırarak içebiliriz.

6. Üçüncü Göz / Third Eye / Ajna
Altıncı çakra olarak bilinen Üçüncü Göz’ün rengi çivit mavisidir. İki kaşın arasında, epifiz bezi ile ilişikte bir konumdadır. Kendini anlama, düşleme, algı, sezgi, durugörü gibi psişik konularla ilgilidir. Beyaz veya yeşil çayımızı kuru hindistancevizi parçaları, az miktarda vanilya çubuğu veya yasemin çiçekleriyle karıştırıp içebiliriz.

7. Taç Çakra / Crown Chakra / Sahasrara
Yedinci ve son ana çakra olan taç çakranın rengi menekşe morudur. Başımızın tepesindeki en yüksek ve orta noktada bulunur. Vücudun; beyin, kafatası, beyin zarı ve hipofiz bezi gibi kısımları ile ilişkidedir. Meditasyon çayı, beyaz çay ve gül veya lavanta karışımı gibi bizi rahatlatacak çayları tercih edebiliriz.

Tabi ki bu konuda uzman yorumlarını da öncelikle dikkate almamız gerekiyor. Çünkü çakralarımızın sağlıklı olabilmesi ve çalışabilmesi için önerilen tüm yöntemleri bir bütün olarak uygulayabilirsek daha olumlu sonuçlar elde edeceğimize inanıyoruz.

Güzel bir hafta dileğiyle

2 Nisan 2021 Cuma

TULSİ BİTKİSİNİ TANIYALIM

Tulsi bitkisi , nane, adaçayı, kekik, biberiye ve lavanta gibi aromatik çiçekli bitkilerin de üyesi olduğu Lamiaceae ailesinin bir parçasıdır.



“Tulsi”nin kelime anlamı “eşsiz bitki” şeklindedir. “Holy fesleğen”, “Tulasi” ve “Thulasi” adları ile de bilinir. Genelde “kutsal fesleğen” olarak anılır. Din ve manevi öneminden dolayı “kutsal”; baharatlı ot ve çalı ailesinden gelmesinden dolayı da “fesleğen” adıyla anılır. “Kutsal fesleğen” ismi, bitkinin Sanskrit adıdır.

Hint Yarımadası'na özgüdür. Ayrıca Güneydoğu Asya tropiklerinde ekili olarak yaygın bir bitkidir. Avrupa’nın tropikal bölgelerinde de yetiştirilir. Vahşi tropikal ortamlarda ot olarak büyüyebilir. Özellikle Hindistan'ın vahşi doğal ortamlarında yaygın olarak görülür.Ayurveda tıbbında 3000 yıldan fazladır kullanılmaktadır. Ayurveda sisteminde Tulsi “Yaşam İksiri” olarak adlandırılır ve birçok farklı sağlık sorunlarının tedavisinde yer alır. 

Tulsi’den en eski antik Sanskritçe Ayurveda metninde Charak Samhita’da bahsedilmiştir. Tulsi, M.Ö. 5000 yıllarında yazılmış olduğu tahmin edilen Rigveda’da (Sonsuz Bilgi Kitabı) da belirtilmiştir. Sanskritçe içindeki Tulsi, “karşılaştırılamaz” olan (benzerliği tolere etmeyen ya da buna izin vermeyen”) anlamına gelir. Tulsi, 300’den fazla Ayurveda ilacında kullanılır.

Antioksidan oranı yüksek olan Tulsi ,A ve C vitaminleri, kalsiyum, çinko, demir ve klorofil bakımından zengindir ve kafein içermez.

Tulsi; antioksidan, antibakteriyel, antienflamatuar ve analjezik özellikleri ile birçok tedavide olumlu etki sağlar. 

Tulsinin sağlığa faydalarının kaynağı, yapraklarında bulunan etken madde “eugenol”dür. Ayrıca anti-mikrobiyal özelliklere sahip “ursolik asit” ve “karvakrol” adlı maddeler de içerir.

Bitkiden yapılan geleneksel tıbbî ilaçlar, özellikle Hint Ayurvedik geleneğinde yaygındır. Günümüzde önemli bir adaptojen olarak bilinir; yani vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olur ve enerji verir.Modern araştırmalar, tulsinin antioksidan ve antienflamatuvar özellikte birçok bileşene sahip olduğunu göstermiştir.

Tulsi&Hibisküs karışımımız ile bu sihirli bitkiyi sitemizde bulabilirsiniz.



Kaynak : https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4296439/


Çayımızı Nasıl Demleyelim ?


Çoğumuzun vazgeçilmezidir bir fincan çay. Kimi zaman sohbetlere eşlik eder, kimi zaman da yalnızken kendimiz için verdiğimiz keyifli bir molaya ...


Peki lezzetli bir fincan çay için neler gereklidir.Öncelikle biz ☺️ Sonrasında su, çay, demlik, bardak , çok basit aslında. Ama bazı önemli noktalar var ki , onları uygularsak , tam anlamıyla lezzetli ve keyifli bir çay içebiliriz.Su neden önemlidir ? Nasıl olmasın ? Çay yapraklarıyla buluşur, onların tüm aromasını ve yararını suya vermesini sağlar.Suyumuzun güvenle içtiğimiz bir su olması yeterlidir.Günümüzde maalesef çoğu yerde çeşme suyunu kullanamıyoruz.Klor ve kireç çayın aromasını ve lezzetini tamamen değiştirir.Ama çeşme suyunu içme suyu olarak kullanabildiğiniz bir noktadaysanız tabi ki çeşme suyu da olur.Sonrasında suyun sıcaklığı önemlidir.Kaynatıp , demliyoruz diye düşünmeyin lütfen.Çay veya bitki yapraklarının bazı çeşitleri oldukça hassastır.Bu nedenle çok kaynar suyla demlemek , yaprakları yakmaktan başka bir işe yaramaz.Biz de sadece sıcak suyu içmiş oluruz.Hiçbir faydasından yararlanamadan.

Kaynayan su , oksijenini kaybeden sudur aslında.Ne kadar çok kaynarsa o kadar oksijensiz kalır.Siyah çay ve bitki çaylarını ısıtıcıda bir kere ısıttığımız su ile demleyebiliriz.Isıtıcıda bir kere kaynamış suyu, tekrar kaynatarak kullanmamalıyız.Beyaz çay , genç yeşil çay yaprakları ve Oolong çay çeşitlerini ise demlemek için en ideal su sıcaklığı 85 derecedir.Peki bunu nasıl ayarlayalım?Aslında günümüzde çok yaygın olarak kullanılan, suyun derecesini gösteren ısıtıcılar mevcut.Ama eğer yoksa , ısıtıcı hızlıca fokurdamaya başladığı zaman kendisi atmadan biz kapatırsak ideal dengeyi yakalamış oluruz.Ya da ısıtıcımız attıysa ağzı açık bir şekilde 6-7 dakika suyu bekletip, sonra kullanmalıyız.Demlemek için koyarken de suyu mümkün olduğunca yukarıdan dökerek , suyun hava ile temas ederek biraz oksijen kazanmasını sağlayabiliriz.

200 ml su ile bir tatlı kaşığı ya da yapraklı bir bitki ise bir tutam yeterli olacaktır.5-6 dakika demlenme süresinin ardından çayımız hazırdır.Kök bitkiler dışında ( çubuk tarçın, kök zencefil,kök zerdeçal gibi) hiçbir bitkiyi direkt ocakta kaynatmamalıyız.Hepsi için sıcak suda demleme yöntemi uygun olacaktır.Böylece hem sağlıklı hem lezzetli bir çay keyfi yapabiliriz.

Türk çayı için tavsiyemiz , eğer güvenilir ve tozsuz bir çay ise önceden çayınızı yıkamaya gerek yoktur.Kaynamış suyun üzerine kişi sayınıza ve damak tadınıza göre Türk çayınızı ilave edip,15 dk boyunca kısık ateşte demlenmesini beklerseniz, çok lezzetli bir çay içeceğinize emin olabilirsiniz.Maksimum yarım saat sonra artık çayınız tazeliğini yitirmeye başlayacaktır.

Eğer imkanımız var ise çay yapraklarının suyla özgürce buluşması için yaprakları sadece demliğin içine bırakıyoruz.5-6 dakika sonra süzüp keyifle içiyoruz.Ama mümkün değilse süzgü, süzgülü demlik, süzgülü bardak, french press, kağıt filtre gibi birçok malzeme ile demleyebiliriz çayımızı.

Çayın bize keyif, huzur, sağlık ve iyi enerji vereceğini düşünerek ve inanarak demlersek, işte o zaman tam bir çay keyfi olur hepimiz için.

Afiyet olsun 🍵



1 Nisan 2020 Çarşamba

Baharatların Şifalı Güçleri


Bitkiler ve baharatlar şifalı güçleri ile bize hem ruh hem beden sağlığımız için destekler sunar.En önemli nokta bilinçli bir şekilde tüketmektir. Düzenli olarak kullanılan ilaçların varlığında tüm bitki ve baharatlar hekime danışılarak kullanılmalıdır. 

Bizim de karışımlarımızda faydalarından ötürü sıkça kullandığımız bazı baharatları tanıyalım birlikte.


Kakule : Zencefilgillerden olan kakule sindirim problemleri için mükemmel bir çözüm kaynağıdır. Gaz giderici özelliklere sahiptir. Bu sayede sindirim sürecine yardımcı olur.İçerisinde bolca potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller barındırır. Bu mineraller de kalp sağlığı için en önemli unsurlardandır.Hafızanın güçlenmesini sağlamak, sol beyni daha iyi çalıştırmak için gerekli olan A vitaminini bolca içerir.Kakule oldukça etkili bir antidepresandır. Sakinleştirici özelliği sayesinde depresyon, kaygı, panik atak ve benzeri psikolojik durumlarla savaşır. Yatmadan önce kakule çayı tüketirseniz vücudunuzun ve sinir sisteminizin gevşemesine yardımcı olur.

Karanfil : Sindirim enzimlerinin salgılanmasını uyararak sindirimi iyileştirir.  Şişkinliği, gastriti, hazımsızlığı ve mide bulantısını azaltmaya yardımcı olur. Antibakteriyel özellik taşır. Karanfil, içerdiği yüksek antioksidanlar ile organları serbest radikallerin olumsuz etkilerinden korur.Metabolizma, uzun vadede karaciğerdeki antioksidanları azaltırken serbest radikal üretimini ve kandaki yağ oranını artırır. Karanfilin özündeki hepatoprotektif etki karaciğeri korumaktadır.Karanfil, Hint tıbbı Ayurveda’da bağışıklığı geliştirip koruyan bitkiler arasında sayılır. Beyaz kan hücresi sayısını arttırarak bağışıklık sistemini iyileştiren bileşikler içerir. 

Tarçın :  Antioksidan, anti-inflamatuar, anti-diyabetik, anti-mikrobiyal ve bağışıklık güçlendirici özelliklere sahiptir.Tarçındaki antioksidanlar; kalp hastalıkları, kanser ve beyin fonksiyonlarının azalması riskini önleyen anti-enflamatuar etkilere sahiptir. Tarçının içeriğinde bulunan yedi çeşit flavonoid, vücuttaki iltihap seviyelerine karşı son derece etkilidir.Tarçın, şişkinlik ve enflamasyonu azalttığı için kas ağrılarını, PMS ağrılarını, alerjik reaksiyonların şiddetini ve diğer yaşla ilgili ağrı semptomlarını yönetmede yararlıdır.

Zencefil : Eski çağlardan beri pek çok sağlık sorunu için kullanılan şifalı bir bitki ve lezzet verici bir baharattır. Çin, Hint, Yunan ve Arapça tarihi metinlerde, şifalı olarak anlatılmaktadır. Zencefil, geleneksel ve alternatif tıpta pek çok şekilde kullanılmaktadır; sindirime yardımcı olmanın yanında mide bulantısını azaltmaktadır. Zencefil, magnezyum, kalsiyum ve fosfor tuzları bakımından zengindir. Ayrıca, demir, çinko, potasyum, sodyum, ayrıca “sinir” grubu B (B1, B2, B12) ve C vitaminlerini içerir.Özellikle kış mevsiminde grip, nezle ve soğuk algınlığına karşı çok etkili bir koruyucudur. Zencefil gingerol içerir. Bu madde zencefile yakıcı tadını verir. Isıtıcı etkiye sahiptir, metabolizmayı hızlandırır, ayrıca aşırı yağları yakar.Hafızayı, sindirimi ve mideyi güçlendirir, karaciğeri iyileştirir, bağırsak gazlarını yok eder, midenin, bağırsakların ve diğer organların duvarlarında oluşan kalın, yapışkan mukusları çözer. Hem solunum hem de dolaşım sistemleri için mükemmel bir destektir.

Zerdeçal : Eski çağlardan beri kullanılan şifalı bir baharattır. Yemeklere tat katmak dışında insan sağlığına sayısız faydaları vardır. Curcumin, zerdeçal tozunun aktif bileşenidir ve kanser gelişimini engellediği ve kanser tedavisini olumlu etkilediği konusunda pek çok bilimsel araştırma mevcuttur. Ancak zerdeçal doğrudan bir ilaç gibi kullanılamaz ve sağlığa olan tüm olumlu etkilerine rağmen doktor tavsiyesi dışında hastalıkların tedavisinde kullanılmamalıdır. Bunu yerine sağlığı koruyucu bir şifalı bitki olarak tüketilmelidir.Bol miktarda potasyum, demir, manganez mineralleri,C ve B6 vitamini içerir. Zerdeçal çok güçlü bir antioksidan ve doğal bir iltihap gidericidir.Ayrıca zerdeçalın serotonin ve dopamini artırabileceğine dair çalışmalar da vardır.

Bu baharatları tek tek ya da birlikte az miktarlarda beyaz, yeşil veya siyah çayımızı demlerken ekleyebiliriz.Ihlamurla birlikte kullanarak daha lezzetli bir kış çayı da elde edebiliriz.

Farklı baharatları içeren çay çeşitlerimizi www.teapot.com.tr den inceleyebilirsiniz. Bunlardan bazıları chai masala, rooibos chai, baharatlı beyaz çay, noel çayı.




x

29 Mart 2020 Pazar

Rooibos ile Rahatlama Zamanı 🧘🏻‍♀️


Son günlerde her birimiz ne kadar da geriliyoruz değil mi ? Kendimizi rahatlatma ve güvende hissetme yolları arıyoruz.Yaşadıklarımız hem şok edici hem de gerçekten çok karmaşık.Tabi ki geçecek.Tarihe göz atmak yeterli.İnsanoğlu neler yaşamış ve geçmiş.En önemlisi hem beden hem ruh sağlığımızı güçlü tutarak bu dönemi atlatabilmek.

Meditasyon, yoga, spor, kitaplar, müzikler hepsi birer yardımcı bize.Bir başka yardımcımız da bitkiler. Biz de bu bitkilerden rahatlamaya ve sağlığa en uygun olanlardan biri ile yeni bir karışım yaptık.Daha sizlerle bu çayımızı paylaşamadan bir anda kendimizi bu günlerde bulduk.Demek ki her olay gibi bu karışımın da bir yeri ve zamanı varmış sizlerle tanışmak için.

x

Yeni karışımımızın adı Rooibos Relax .

İçindekiler : Rooibos, portakal çiçeği kuruları, yasemin çiçek kuruları, vanilya özleri 

Demleme Önerisi : 200 ml sıcak suya 1 tatlı kaşığı konur, 5 dk. sonra süzülür.

Hem sıcak hem soğuk olarak hazırlanabilir.

Dem Rengi : Kiremit Rengi

Portakal Çiçeği Kuruları : İçerdiği bileşenlerle kaygı ve endişe giderici, gevşetici ve rahatlatıcı etkiye sahiptir.
Bu özelliği ile migren ve mide ağrılarında rahatlamayı destekler.Uykuya geçişi kolaylaştırır.

Rooibos , Afrika kökenli bir bitki olan "kızıl çalı" bitkisinden (Aspalathus linearis) elde edilmektedir. Çalı şeklinde bir bitki olan rooibos işleme sırasında fermantasyon işleminden geçirilir ve böylece kırmızı-kahverengi arasında bir renk verir , tatlı ve hoş kokuludur.
Kimyasal bileşiminde А, В1, В2, В5, В6, В12, С, D, Е, К ve РР vitaminleri; potasyum, kalsiyum, magnezyum, iyot, florin, bakır, manganez, demir, çinko, selenyum, fosfor ve sodyum içerir.
*2009 yılında Foof and Chemical Toxicology'de yayımlanan bir araştırmada rooibos çayının kanserli tümörlerin boyutunun küçültülmesinde etkili olduğu belirtilmiştir.
*Eylül 2010'da Journal of Ethnopharmacology'de yayımlanan araştırmada çayın düzenli kullanılmasının kansere, yaşlanmanın etkilerine ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkiye sahip olduğu belirtilmiştir. 
*Ohio Üniversite tarafından yapılan araştırmada rooibosta bulunan nothofagin'in sinir ve beyin fonksiyonu üzerinde koruyucu bir etkisi olduğu belirtilmiştir.
*Pediatrics International'de yayımlanan araştırmaya göre rooibos çayının düzenli kullanılması çocuklarda herhangi bir yan etkiye neden olmuyor. Hatta bitkinin ana vatanı Güney Afrika'da rooibos geleneksel olarak bebeklerde kolik tedavisinde kullanılmaktadır.Emziren anneler için de süt arttırmayı destekler.
Rooibos antioksidan bakımından oldukça zengindir.İki güçlü antioksidan olarak aspalathin and nothofagin içerir.Ve bu sayede stres seviyesini düşürmekte etkilidirAkşam saatlerinde içilen Rooibos uykuya geçişi olumlu yönde destekler.Magnezyum ve kalsiyum yönünden zengin olan Rooibos bu sayede melatonin hormonunun arttırılmasında yardımcıdır.Bu iki mineral rahatlama, stres seviyesini azaltmakta da etikilidir.

Yasemin çiçekleri vanilya özleri ile birleşince karışıma yumuşak bir aroma katar.Ayrıca sinirleri ve kasları gevşetici , endişe giderici ve rahatlatıcı özelliklere sahip bir bitkidir.

Huzurlu günlere bir an önce kavuşabilmek dileğiyle 🙏🏻💫