OOLONG ÇAYI

Son dönemlerde sıklıkla adını duymaya başladığımız yeni bir çay çeşidi var artık. Oolong çayı. Çay çeşitleri arasında kendi bir sınıf olan Oolong çayının farklı çeşitleri mevcuttur.

Oksidasyon işlemlerine göre sıralandığında yeşil ve siyah çay sınıfları arasındaki bir sınıf olan Oolong kelime anlamıyla tam olarak çevrildiği zaman Siyah Ejder anlamındadır.Bu isimle ilgili birçok teori bulunmaktadır.İlkine göre bu ismi WuYi dağlarında yetişen orjinal çay yapraklarının görünüşünden almıştır.Geniş ve bükülmüş çay yaprakları büyük oranda okside (yaprakların oksijenle temasa geçmesi ) olmuştur.

İkinci teoriye göre , bir çay üreticisi çiftçi siyah ejder tarafından korkutulduğu için tarlasına girememiş.Belli bir süre sonra tarlasına girdiği zaman çay yapraklarının okside olup yeni bir renk ve yeni bir şekil aldığını görmüş.Bu yeni çay yapraklarına siyah ejder ismini vermiş.

Oolong çayının anavatanı Çin’dir, özellikle Fujian bölgesidir.Geniş ve olgun çay yapraklarının yarı okside edilmesiyle elde edilir.Yapraklar toplandıktan sonra nemlerinin bir kısmının azaltılması için kurutulur.

Daha sonra yapraklar yuvarlanır.Yuvarlanma farklı metotlarla yapılır; 

variller yardımıyla büküm verilmek , özel makinelerle sıkıca kıvrım verilmek gibi.Daha sonra yaprakların belli bir süre daha okside olması için beklenir.Birçok Oolong çeşidinde bu işlemler yani yuvarlanma ve okside olma işlemi birkaç kez tekrar edilir. Böylece kendine özgü aromasını kazanır.

Daha koyu renkli Oolong yaprakları daha fazla okside olmuştur ve yaprakların tam olarak açılabilmesi için yüksek ısıda demlenmelidir.

Daha yeşil renkli Oolong yaprakları daha az okside olmuştur.Demlendiği zaman daha açık yeşil renge sahiptir.

Oolong çay çeşitleri arasında en popüler olanları ; Green Dragon, 

Ti Kuan Yin, Milk Oolong, Formosa Oolong . Gördükleri işlemlere göre hepsinin kendine özgü aromaları ve renkleri vardır.

Sahip olduğu aroma ile damak tadına hitap eden Oolong çayının sağlık açısından da birçok faydası bulunmaktadır.

Sadece Oolong çayında bulunan bazı polifenoller kan şekerini düşürmek için etkilidir. Tayvan’da yapılan bir çalışmaya göre günde 2-3 bardak Oolong çayı içmek kan şekeri düzeyini düşürmektedir.

Oolong çayı güçlü antioksidan etkisiyle vücuttan zararlı toksinlerin atılmasına yardımcı olarak cildin görünümünü geliştirebilir. Çok etkili bir ödem atıcıdır.Ayrıca kalsiyum, potasyum, magnezyum ve fosfor yönünden zengin olan Oolong çayı çeşitli hastalıklara karşı vücudu güçlendirir. Yağ yapımında görev alan enzimleri bloke eden polifenol ve kateşinler içeren Oolong çayı metabolizma hızını yükseltir ve yakılan kalori miktarını arttırarak kilo vermenize ve ödem atmanıza yardımcı olabilir.

Oolong çay çeşitlerini tek başına içebileceğiniz gibi tarçın,karanfil,zencefil vb.baharatlar veya kuru meyveler ile karışım yaparak da farklı aromalarla deneyebilirsiniz.

Çay ve Tein

Kahve ve kafein ilişkisi denildiği zaman hepimizin kafasında az da olsa birşeyler beliriyor. Peki çay ve tein denildiği zaman. Nasıl yani çayda da mı kafein var diyenler oluyor hemen. Tabi ki normal sınırlarda kalındığı zaman kafein de çok zararlı diyemeyiz.Hatta gün içinde hepimizin ihtiyacı oluyor kafeine.Kafein ile karşılaştırıldığında bitkisel özelliğinden dolayı çaydaki tein daha masumdur.

Çoğumuzun vazgeçilmezidir bol köpüklü bir türk kahvesi ve aynı zamanda hem güne merhaba derken kahvaltımızda hem de gün içinde içtiğimiz sıcacık çaylar …

Tavsiye edilen ölçüleri aşmamak kaydıyla her birinin ayrı bir keyfi ve ayrı bir tadı vardır.

Kafein; tein, matein, guaranin gibi isimlerle de anılan ve başlıca kahve, çay, kolalı içecekler ve az miktarda da kakaoda bulunan alkali bir kimyasal maddedir.

Aslında tein ve kafein kimyasal yapılarına bakıldığı zaman özdeştir. 

Bir fincan çayda 30 mg kafein bulunmaktadır.Kahve çeşitleriyle karşılaştırırsak bir fincan kahvede 100 mg a kadar çıkmaktadır kafein oranı.Günlük kafein oranımızın 600 mg ı geçmemesi , hamile bayanların ise 300 mg ı aşmaması tavsiye edilmektedir. 

Ancak çay bitkisinin yapısı sayesinde tein etkileşim olarak bazı farklılıklara sahiptir.

• Beyaz ve yeşil çay gibi çok az işlem görmüş çay çeşitleri özellikle de demleme koşullarını tam uyguladığımız zaman çok az miktarda kafein içermektedir.Daha az demlemek , aşırı kaynar su kullanmamak tein oranını etkileyen en önemli faktörlerdendir.

• L-teanin, çay bitkisinde bulunan bir amino asit (proteinleri oluşturan temel yapı taşları) olarak stresi azaltır ve rahatlama sağlar.Kafeinle uyumlu bir şekilde etkileşime girer ve vücuda dinçlik verirken aynı zamanda da yatıştırır.

• Çay bitkisinde yüksek oranda bulunan antioksidan kafein emilimini yavaşlatır.Böylece yüksek oranlı bir kafein almazsınız ama kafeinin vücuda verdiği dinçlik ve dinamiklik özelliklerini daha faydalı bir şekilde almış olursunuz.

Çay bitkisi gördüğü işlemlere göre sınıflandırılmakta olup her bir sınıfın ayrı özellikleri vardır.En az işlem görmüş çay çeşitlerinde yok denecek kadar azdır kafein miktarı.Yine de tüm çay sınıfları için konuşacak olursak hepimizin ihtiyaç duyduğu kafein oranı çayda masum seviyelerdedir.

Keyifli ve dinlendirici çaylar içmeniz dileğiyle …